Zewazan veya Zozan el-Ekrad (Kürd Zozanı)
Ortaçağ klasik İslam Arap kaynaklarında Kürdistan'ın kuzeyini tanımlamak için Zozan, Zûzan, Zewazan, Zûzan el-Ekrad (Kürt Zozanı) gibi isimlerin kullanıldığını görmekteyiz. Yakut el-Hamevi (1179-1229), bu sözcüğü Zewazan şeklinde yazarak, bölgenin, Ermeniye dağları, Azerbaycan, Diyarbekir ve Musul arasında kaldığını, halkının Ermeni ve Kürt olduğunu belirtir. Ayrıca, metinlerde Zewazan bölgesinin merkezi hükmünde olan Zozan kalesinden de bahsedilir.
Hamevî, Belazuri’den (ö. 893) “İyad b. Ğanem Cizre fethinden sonra, Hicretin 19. yılında Zewazan yoluyla Qerda ile Bazebda’ya gitmiş” bilgisini aktarır. Ayrıca Hemavi, İbnu’l-Esir’den (1160-1234) şu bilgileri aktarır: “Zevezan, Ceziretü İbn Ömer’in (Cizre’nin) Dicle’nin doğusunda kalan geniş bir nahiyesidir. Sınırı, Musul’un kuzey tarafından iki günlük mesafeden başlar, oradan Ahlat sınırının başlangıcına kadar gelir ve Azerbaycan’a, Selmas’ın yakınına kadar uzanır. Zevezan’da tamamı Beşneviye ve Buhtiye Kürtlerine ait olan çok sayıda müstahkem kale bulunmaktadır. Beşnevilerin kaleleri Berka ve Beşir, Buhtilerin kaleleri ise Cürzekil’dir ki burası onların en büyük kalesidir ve idare merkezleridir, ayrıca Atil ve Allus da onlarındır...”
İbnu’l-Esir, bu bölgeden Zûzan el-Ekrad (Kürt Zozanı) olarak da söz etmektedir. Kendisi de Ceziretü İbn Ömer’den olan İbnu’l-Esir’in verdiği bilgilere göre bölgede Kürtlerin hâkim olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer yandan, kaynaklarda Hasankeyf’in güneyinde Tur Abidin’de Zozaniyye adlı bir Kürt taifesinden bahsedilmekteyse de; bunun bir topluluk ismi mi yoksa coğrafik bir isim mi olduğu konusunda tereddütler bulunmaktadır.
Geniş bilgi için Necip Mansız'ın İbnu'l Esir ile ilgili kitabına bakılabilir.*
Zaza isminin etimolojisi ile ilgili tartışmalarda bazı dilbilimci ve araştırmacılar, bu ismin kökeninin "Zozan /Zawazan" olabileceğini belirtmişlerdir. Bu bağlamda İngiliz konsolos Henry Trotter'in raporunda (1880) bu ihtimale değindiğini görüyoruz.
Dilbilimci Kanatê Kurdo da, Zazaca ile ilgili araştırmasının ilk bölümünde, bu konuya değinir ve bu ismin Kurmanci konuşan Badinanlılar için de söylendiğini belirtir:
"V. F. Minorsky, Kürtler, Notlar, İzlenimler adlı makalesinde (1915 - s. 5) ‘Zaza’ kelimesiyle ilgili notunda şöyle yazıyor: ‘Görünüşe göre Zaza, etrafındakilerin anlaşılmaz bir dile taktığı bir lakap.’
Kürt lehçelerinin dağılımının bir şemasını sunan Kurmanci, Kürtler ve Gurani makalesinde D.N. Mackenzie şöyle yazıyor: ‘Zaza konuşanlar kendilerine Zaza, dillerine Dimli diyorlar. Zazaca sadece Kürt komşularının onlara taktığı bir lakaptır. Kürtlerin algısındaki konuşmalarının peltekliklerini sembolize ediyor gibi görünüyor. Ancak Süleymaniye Kürtleri için ‘Zaza’, iki eyaletle kendilerinden ayrılan Bahdinan'ın sakinleridir.’
Bu iddialara karşı bir takım argümanlar var. Öncelikle konuşmalarının ıslıklı olması veya anlaşılmaması veya kekemelikleri ve anlaşılmaz konuşmaları nedeniyle kendilerine ‘Zaza’ isminin verildiğini kabul etmek zordur. Zazacayı yansıtan yayınlanmış metinlerde konuşmalarında belirgin bir pelteklik (ıslık) yoktur. Ne P. Lerch ne de F. Muller bu konuda hiçbir şey yazmıyor.
1939 yılında Batum bölgesinde Zaza lehçesini konuşanların ağzından duyma ve kaydetme imkanı bulduk ve onların dilinde herhangi bir okunaksızlık, ıslık veya kekemelik gözlemlemedik. Son olarak şunu söylemek gerekir ki Süleymaniye ve Erbil bölgesindeki Kürtler, Bahdinanlıların konuşmaları peltek olmamasına ve oldukça net konuşmalarına rağmen Bahdinan bölgesi [Irak] Kürtleri için ‘Zaza’ terimini kullanıyorlar.
Zaza isminin kökeninin özü elbette başka yerdedir. Başlangıçta, tarihin ilk aşamalarında Zazalar güneydeki Kürt aşiretlerinin komşusuydu. Bunu desteklemek için bazı tarihsel verilerden alıntı yapmak yerinde olacaktır. Ortaçağ Arap kaynaklarında Kuzey Mezopotamya ve Güney Ermenistan'ın dağlık bölgesinin adını ifade eden ‘Zavazan’ kelimesine rastlanmaktadır. V. F.'nin görüşüne katılıyorum. Minorsky, O. L. Vilchevsky bu kelime hakkında şunları yazıyor: ‘Bu, Kürtçe ‘zozan’ - Arap harfleriyle yazılan ‘göçebe kampı’ kelimesinin yanlış okunmasını temsil ediyor.’ Bu, O. L.'nin yorumudur. Vilchevsky makul görünüyor. [Zazan kelimesinin] şüphesiz coğrafi anlamı da olan ‘zozan’ kelimesiyle genetik bir bağlantısı vardır. Süleymaniye ve Erbil bölgesindeki Kürtlerin, Irak Kürdistanı'nın dağlık bölgelerinde yaşayan Bahdinlilere neden ‘Zaza’ adını verdikleri artık anlaşılıyor.
‘Zaza’nın şekli bize, n sesinin düştüğü ‘Zazan’dan kesilmiş gibi görünüyor. Kürtçede sondaki n harfinin silinmesi yaygın bir olaydır. Örneğin Milan ve Mila, Zilan ve Zila'yı karşılaştırın. Bu ikili formlar Kürt aşiretleri Mîlan ve Zilan'ın adını temsil ediyor. Dolayısıyla ‘Zazan’ ve ‘Zozan’ kelimelerinin Arapça versiyonu olan ‘Zavazan’ ile genetik bağlantısı şüphe götürmez görünmektedir.
Bu bağlantı Zaza(n) Kürtlerinin Kürdistan'ın güney bölgelerinden geldiklerini göstermektedir. Tarihçilerin görüşlerinin, Zaza(lar)'ın şu anda Diyarbakır, Erzurum ve Muş (Türkiye'de) arasında işgal ettikleri bölgelerin asıl sakinleri olmadığı konusunda hemfikir olduklarını unutmayın. Zaza lehçesinde kêw<kîw kelimesinin ‘ev’ anlamında kullanılması ilginçtir. Bu kelimenin Farsça kuh ve Soran kêv kelimelerinin bir çeşidini temsil ettiğine şüphe yoktur; her ikisi de ‘dağ’ anlamına gelir. Bu bize ‘zazan’ kelimesini, eski çağlardan beri zozanlarda - dağlardaki göçebe kamplarında yaşayan ve dağların ikamet yerleri olduğu Kürtlerin adı ve öz adı olarak değerlendirmemiz için neden veriyor. Mecazi anlamda dağlar onların eviydi. Buna dayanarak kendilerine ‘Zaza(n)’ adını verirler. Aynı nedenle komşuları olan Kurmanci Kürtleri de onlara ‘Zaza(n)’ diyor."
____________________
Kaynaklar:
1- Yakut El-Hamawî, Mucemu’l-Buldan, C. 3, Daru’s-Sadr, Beyrut 1977, s. 415.
2- Abdurrahman Acar, “İslam Coğrafyacılarına Göre Şırnak ve Çevresi”, Şırnak Üniversitesi Uluslararası Şırnak ve Çevresi Sempozyumu, Editör: M. Nesim Doru, Şırnak Üniversitesi Yayınları, Ankara 2010, s. 80
3- Boris James, Selahaddin ve Kürtler, Çev: Nazlı Bilgiç, Avesta Yay.,İstanbul 2011, s. 19
4- Necip Mansız, Bir Ortaçağ Müellifinin Gözüyle Kürtler ve Yaşadıkları Bölgeler İbnu’l Esir (1160-1233), Avesta yay. İstanbul 2020, ss. 69-73 *Harita da Necip Mansız'ın eserinden alınmıştır.
5- K.K. Kurdoyev / A Brief Historical and Ethnographical Essay on the Zaza Kurds
Preface and Publication by Z.A. Yusupova (Pis’mennye pamiatniki Vostoka, 2014, volume 11, no. 1 (issue 20), pp.180–200)
6- Memorandum by Major Trotter (Consul for Kurdistan), Constantinople, 30 October 1880 (The National Archives FO 424/107, p. 348)








Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.