zazaki.net
20 Nîsane 2024 Şeme
Girdîya Karakteran : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
20 Nîsane 2019 Şeme 13:43

Jîn Dergisinin Siyasal Yönü

Evîn Çiçek

Yirminci yüzyılın başlarında Kürd dernekleri Jin dergisinin siyasal yönünü iyice görüp doğru ve objektif bir biçimde değerlendirebilmek için önce Kürdistan Teal-i Cemiyeti'nin siyasetine bakmak, tahlil edip değerlendirmek gerekir. Çünkü Jin, aslında o derneğin yönetimi altındaydı ve resmi olmayan organı olarak çıkıyordu. Kürdistan Teal-i Cemiyeti'nin siyasetine bakmadan önce de, kurulmuş olan birkaç derneğe kısaca bakmamız gerekir.

Tespit edebildiğimiz kadarıyla, XX. yüzyılın başlarında kurulmuş olan ilk Kürd derneği, "Kürdistan Azm-i Kavi Cemiyeti"dir. Bu dernek 1900 yılında İstanbul'da kurulmuştur. Kurucusu Diyarbekirli Fikri Efendi, bildiğimiz tek üyesi ise Liceli Kürdizade Ahmed Ramiz’dir. Dernek kaç yıl yaşamış, ne zaman ve niçin kapatılmıştır, bu konuda bir şey bilmiyoruz. Yalnız şunu biliyoruz ki Ahmed Ramiz, 1904 yılında Mısır'a kaçarak iltica etmiştir. Öyle anlaşılıyor ki dernek de o yıl Sultan Abdulhamid rejimi tarafından kapatılmıştır.

İkinci dernek de "Kürd Teavün ve Terakki Cemiyeti"dir. Bu dernek, Meşrutiyetin kurulmasından sonra 19.09.1908 tarihinde kurulmuştur. Önde gelen kurucularından biri Kürd yazarı, sosyoloğu ve tarih bilgini Halil Hayali’dir. Kendisi Kürdizade Ahmed Ramiz ve Diyarbekirli M. Cemil, derneğin bünyesinde bir matbaa ve Kürd çocukları için de bir okul açmışlardır, ayrıca "Kürdistan" adında bir dergi ve "Kürd Teavün ve Terakki Gazetesi" adlı haftalık bir gazete çıkarmışlardır. Liceli Kürdizade Ahmed Ramiz ile Mutkili Halil Hayali Zaza Kürtlerindendir.  

Kürd Teavün ve Terakki Cemiyeti de çok yaşayamamıştır. Kürd soyluları arasında ve özellikle Seyyid Abdülkadir ile Bedirhanlar arasında ikilik çıkmış; o dönemde iktidarda olan İttihad-ı Terakki Partisi bu ikilikten yararlanarak hem derneği hem Kürd okulunu ve dergi ile gazeteyi kapatmıştır. Bu derneğin kapatılış tarihini bilmiyoruz.

Üçüncü dernek ise "Kürd Talebe Hêvî Cemiyeti"dir. Bu dernek 27.07.1912 tarihinde İstanbul‘da kurulmuştur. Kurucuları Kadri Cemilpaşa (Diyarbekir), Ömer Cemilpaşa (Diyarbekir), Fuad Temo (Van), Cerrahzade Zeki (Diyarbekir) beylerdir. Dr. Şükrü Mehmed (Bakırmaden) de onlara yardımcı olmuştur.

En tanınmış üyeleri ise Kemal Fevzi (Bitlis), Dr. Fuad Berho (Diyarbekir), Memduh Selim (Van), Ekrem Cemilpaşa (Diyarbekir), Ziya Vehbi, Necmeddin Hüseyin (Kerkük), Aziz Baban (Süleymaniye), Şefik Ervası (Van), Mükslü Hamza (Van), Tayib Ali (Harput), Abdülkerim (Süleymasni), Salih (Diyarbekir), Abdülkadir (Diyarbekir), Asaf Bedirhan (Botan), Mustafa Reşad (Diyarbekir), Dr. Mustafa Şevki (Mehabad), Mihri (Sine), Abdurrahim Rahmi (Hekari).

Hêvî derneğinin Genel Sekreteri başlangıçta Ömer Cemilpaşa’dır. Daha sonra Memduh Selim bu göreve seçilir. Hêvî derneği, siyasal ve sosyal çalışmalarının yanı sıra, basın ve kültür alanında da güçlü ve yararlı bazı adımlar atar. Hêvi, 1913 yılında Roji Kurd dergisini çıkarır. Sonra bu dergi hükümet tarafından kapatılır. Dernek geri adım atmaz, Hetawî Kurd dergisini çıkarır.

Hêvî derneği, iki yıl boyunca bir ümid meşalesi gibi parlamış, I.Dünya Savaşı başlarında yöneticileri, Hetawî Kurd dergisinin yönetmen ve sorumluları ile birlikte tutulup savaş cephesine gönderilmişlerdir. Böylece dernek fiilen felç olur ve hareketsiz kalır.

Savaşın bitmesinden sonra, 1919 yılında Hêvî bu kez Kürdistan Teal-i Cemiyeti'nin denetimi altında ve yeni bir kadro tarafından diriltilir ve uzun bir bildiri ile programını duyurur. Bu bildiri Jin‘de yayınlanır.

Bu üç dernekten başka, 1908-Meşrutiyetten sonraki yıllarda "Kürd Tamim-i Maarif Cemiyeti - Kürd Bilgileri Yaygınlaştırma Derneği" adlı bir kültür derneği kurulur. O derneğin kurucularından biri Halil Hayali’dir. Derneğin kuruluş tarihi, çalışmaları ve kapatılışı konusunda bir şey bilmiyoruz. Yukarıda anlatılan derneklerin hepsi yurtsever ve ulusalcıdır, Kürdlük fikri ve inancının temeli üzerinde kurulmuşlardır. Amaçları Kürd'ün ve Kürdistan'ın özgürlüğüdür. Böylece diyebiliriz ki, yirminci yüzyılda Kürd'ün ve Kürdistan'ın özgürlüğü ve kurtuluşu çalışmalarının tohumları, o derneklerin çalışmaları ile ekilmiştir. Ayrıca diyebiliriz ki onların çalışma ve mücadeleleri, Kürdistan Teal-i Cemiyeti'nin kuruluşu, çalışmaları ve mücadelesi için bir temel oluşturmuştur.

Kürdistan Teal-i Cemiyeti'nin kuruluş tarihi Jin’de yayınlanmış olan bir ilandan anlaşılmaktadır. Kürd Tamim-i Maarif ve Neşriyat Cemiyeti'nin ilanı 02.01.1919 tarihinde Jin dergisinde çıkmıştır. İlanda "Kürd dili, tarihi ve coğrafyası ile ekonomi ve sosyolojisine ilişkin incelemelerde ve yayında bulunmak ve Kürdler arasında çağdaş bilimleri yaygınlaştırmak üzere, Kürd Tamim-i Maarif ve Neşriyat Cemiyeti adıyla bir bilim derneğinin kurulması hakkındaki hazırlıklar son bulmuştur.

Onaylanma işleminin hükümete sunulabilmesi için yönetim kurulunu seçmek üzere ilgililerin Ocak'ın 10'uncu cuma günü öğleden sonra saat 2'de, Danıştay'ın arka sokağında bulunan Behçet Paşa Konağı'ndaki Kürdistan Cemiyeti binasına onur vermeleri dileğimizdir" deniliyor.

Bu ilandan da anlaşıldığı gibi Kürdistan Teal-i Cemiyeti 1919 yılının Ocak ayı başında kurulmuş olduğu anlaşılıyor. Çalısma yeri vardır ve belirlidir.

Kürd direnişçisi, örgütleyicisi, ulusal kurtuluş mücadelecisi ve yazarı Dr. Nuri Dersimi "Kürdistan Tarihinde Dêrsim" adlı kitabında ateşkes antlaşmasının imzalanmasından sonra kendisinin İstanbul'a gidip Kürdistan Teal-i Cemyeti'ne üye olduğunu ve ulusal dava uğrunda çalışmaya başladığını yazar.

Osmanlı devleti ile itilaf devletleri arasında ateşkes antlaşmasının 30.10.1918 tarihinde imzalanmış olduğunu biliyoruz. Dernek bu tarihten sonra kurulmuş olduğuna ve yukarıdaki ilanın tarihinden önce de kurulu bulunduğuna göre, Kürdistan Teal-i Cemiyeti'nin 1918 yılının sonlarında kurulmuş olduğunu söyleyebiliriz.

Derneğin kurucuları Halil Hayali, Jin dergisi sorumlusu Mükslü Hamza ve Bediüzzaman Mela Seid-i Kürdî’dirler. Sonra İstanbul'daki Kürd aydınlarının ve okumuşlarının çoğu derneğe üye olmuşlar, böylece dernek kısa bir sürede güçlenmiştir. Ayrıca, birçok ünlü ve tanınmış Kürd de derneğe üyedirler ve aktif bir biçimde çalışırlar. En tanınmış ve en çalışkan üyeleri Dr. Fuad Berho (Diyarbekir), Kemal Fevzi (Bitlis), Necmeddin Hüseyin (Kerkük), Kamran Ali Bedirhan (Botan), Kürd İşçileri Başkanı Reşid Ağa, Kadızade Mustafa Şevki (Mehabad), Mehmed Mihri (Sine), Emin Feyzi (Süleymaniye), Memduh Selim (Van), Abdülvahid Berzenci (Süleymaniye), Dr. Hamid Şakir, Lav Reşid, Yamülkizade Abdülaziz (Süleymaniye), Abdurrahim Rahmi (Hekari).

Derneğin merkezi İstanbul’dur. Diyarbekir, Bitlis, Harput ve Dersim'de şubeleri açılır. O dönemde Kürd aydınlarının ve öğrencilerinin ideolojisi ulusalcılık ve yurtseverlik temelli, Kürdlük temeli üzerinde inşa edilir. Kürdistan Teal-i Cemiyeti'nin siyaseti de bu çerçeve içinde biçimlenir ve yönünü belirler. O siyasetin amacı Kürd ulusunun özgürlüğü ve Kürdistan topraklarının kurtuluşudur.

Derneğin program ve tüzüğü günümüze ulaşamamış, o dönemdeki Kürdseverlik çalışmalarının birçok belgeleri gibi onlar da yok edilmiş, bazıları da Türk devletinin arşivlerinde gizli kalmıştır.

Jin dergisinde, Zinar Silopî'nin Doza Kurdistan kitabında ve Dr. Nuri Dersimi'nin Kürdistan Tarihinde Dersim adlı kitabında derneğin siyaseti konusunda önemli bilgiler vardır. Bu bilgileri bir araya getirip onlardan bazı sonuçlar çıkarmak ve o sonuçlara göre derneğin siyaseti ve siyasal yönü üzerine yorumlar yapmak mümkündür.

Genel olarak Kürd aydınları ile öğrencilerinin, özellikle de Kürdistan Teal-i Cemiyeti'nin siyaseti, Avrupa ülkeleri ile dostluk ve onlardan destek umma doğrultusunda yürütülmüştür. Kürdistan'ın özgürlük ve kurtuluşu konusunda Wilson Prensiplerine ve Paris Konferansına bel bağlamışlar; o prensipler ile o konferans, hareketleri için adeta siyasal bir taban ve çıkış noktası olmuştur.

O prensipleri Kürdistan'da da uygulatabilmek için bir yandan Avrupa devletlerinden, özellikle de İngiltere'den yardım ummuşlar; bir yandan da çalışmalarının hemen hemen tümünü siyasal ve diplomatik alanlarda yoğunlaştırmışlardır.

Ulusunun ve yurdunun kurtuluşu için çalışan bir örgüt için siyasal ve diplomatik çalışmalar gereklidir. Siyasal ve diplomatik çalışmadan daha gerekli ve önemlisi, o yurdun toprakları üzerinde ve o ulusun kitleleri arasında askeri bir güç oluşturmaktır. Ülkelerin ve ulusların özgürlük ve kurtuluşunda bu güç, bir temel olur, siyasal ve diplomatik çalışmalar da bu temelin dış yüzünü oluşturur. Böyle bir temel kurulmadığı takdirde, siyasal ve diplomatik çalışmalar ne kadar doğru ve güzel yürütülürse yürütülsün, koşulların ve durumların değişmesiyle başarısızlığa uğrayabilir ve son amacına ulaşamayabilir. Siyasal çalışmanın da o halkın kitleleri içinde yapılması gerekir. O ülkenin toprakları üzerinde askeri çalışma yapılması ve askeri bir gücün oluşturulması ihmal edilirse, yalnızca siyasal ve diplomatik çalışmalar o da ülkenin dışında yürütülürse, o zaman başarısızlık şansı başarı şansından çok daha fazla olur.

Na xebere 2603 rey wanîyaya
No nuşte hema şîrove nêbîyo.