zazaki.net
07 Kanûne 2024 Şeme
Girdîya Karakteran : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
16 Teşrîne 2018 Îne 16:40

“Dilimiz Kaybolursa Biz de Kayboluruz”

Röportaj: Ela IŞIK

Öncelikle, Kürtçe'nin hak ettiği yeri bulup, her alanda özgürce kullanılabilmesini dileyerek başlamak istiyorum sorularıma...

“Kürd Dili Platformu” kurmak fikri nasıl ortaya çıktı? Platformun bileşenlerini kimler oluşturuyor?

Bu kadim bir fikirdir ki Ehmedê Xanî’ye dayanır ve onun yolundan gidenlerce bugüne kadar taşınmış, işlenmiş, yazılmış, söylenmiştir. Her milletin bir rengi, bayrağı, bir sesi, dili vardır. Lokal anlamda Kürdistan’ın Kuzeyi ve Türkiye’de Kürd diline hizmet için Osmanlı zamanında medya ile dernekleşme, kurumlaşma, yayıncılık alanında başlayan bir duyarlılık vardır. Bizim çabamız da bundan bağımsız değildir. Tüm duyarlı Kürdler, Kuzey ve Türkiye metropollerindeki asimilasyonu görüyor ve üzüntü duyuyor. Dilimiz kaybolursa biz de kayboluruz endişesi hepimizde var; bu nedenle yeni bir hamle başlatma arayışı “Platforma Zimanê Kurdî” ile sonuçlandı.

Kürdistan Komünist Partisi Genel Başkanı Sayın Sinan Çiftyürek’in çabası bu olayda belirleyici oldu diyebilirim. Herkes hazırdı, tetikleme işi birilerine nasip oldu. Kimse bu işe yok diyemedi, demesi de mümkün değil, kendini inkar olur.

Bileşenler; Kürdistan İslami Hareketi AZADÎ, Kürdistan Özgürlük Partisi PAK, Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi KDP-T, Kürd Demokratlar Platformu PDK, İnsan ve Özgürlük Partisi PÎA, Halkların Demokrasi Partisi HDP, Demokratik Bölgeler Partisi DBP, Kürdistan Sosyalist Partisi PSK ve Kürdistan Komünist Partisi KKP’den oluşuyor.

Platformunuzun Amacı Nedir?

Amacımız duyarlılık, farkındalık oluşturup, süreci kurumlaşma ile tamamlamak, bu amaçla muhataplara yönelik lobi ve diplomasi, halkımıza karşı ise hizmet ve öncülüktür.

2 gün süren Kürd Dili çalıştayından olumlu sonuçlar alabildiniz mi? Mesela, Kürtçe dili üzerinde yasakların yoğun yaşandığı böylesi bir süreçte, dilin gelişmesi ve Kürd dil birliğinin sağlanması ile ilgili bir proje belirleyebildiniz mi?

Dil çalışması bazılarımız için ana uğraştır, bazılarımız ise buna destek oluyoruz. Biz bir bileşen olarak ve şahsen zaten bunu yapıyoruz. Elimizdeki medya imkanları, internet siteleri, gazete, dergi, yayınevleri, derneklerle yıllardır bu çabayı gösteriyoruz. Bu zorlu süreçte kitap ve dergi yayınlarımız devam ediyor.

Bahsi geçen faaliyetlerimiz Kürtçedir (Zazakî ve Kurmancî). Amacımız ortak bir kurum oluşturmaktır. Mesela; Kürd Dili Wakfı (Weqfa Zimanê Kurdî) kurabilirsek, amacımıza hizmet edebilir.

Kürdler ve Kürtçe sadece Türkiye ile sınırlı değil. İran, Irak ve Suriye’de de varlar. Kürtçe konuşuyorlar ama alfabeler farklı, bu şekilde kürtlerin “ulusal dil birliğini” nasıl sağlayacaksınız?

İki alfabeyi de öğrenmek, öğretmek zenginliktir ve gereklidir. Biz o konuda şanslıyız, çünkü medrese ve aileden gelen bir geleneğe sahibiz. Bin yıllık bir tarihi yok saymak yanlıştır. Onun için Kürtçe'ye uyarlanmış Latin Alfabesi ile Kürtçe'ye uyarlanmış Arap Alfabesini de bilmek durumundayız. Biri eğitim dili için, diğeri de ders olarak öğretilir.

4 Aralık 2013 yılında Erdoğan (o dönemde henüz Başbakan) Mesud Barzani ile görüşmüş ve burada bulunan Kürd sanatçı Şivan Perwer, Kürtçe'nin resmi dil olmasını talep etmişti. Bunun üzerine Erdoğan “Kürtçe'nin resmi dil olmasına vakit var” ifadesini kullanmıştı.

Aradan 5 yıl geçti ve “Kürtçe Resmi Dil olsun” mücadelesi devam ediyor. Bu platformun, Erdoğan’ın başında bulunduğu Akp hükümetini ikna edeceğini düşünüyor musunuz?

Bizim muhatabımız şahıslar değil, devlettir. Devlet adil olursa olur, olmazsa mücadele devam eder.

“Dilini kaybeden ruhunu da kaybeder.” Bu açıdan da her dile yaşama hakkı verilmedir.

Bu anlayışın karşısında duranlara ne söylemek istersiniz?

Dile karşı durmak cahilliktir; çoğulculuk, organik besin gibidir; tek dil fakirliktir.

Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim…

________

Kaynak: http://www.yenihamle.com/…/sidki-zilan-ile-kurt-dili-platf…/

Na xebere 2189 rey wanîyaya
No nuşte hema şîrove nêbîyo.